İslâm’ı anlama, yaşama ve uygulama şeklinde tartışmaların vuku bulduğu bir dönemde (17.-18. yy.) âlim kimliği ve bir sûfî olarak ortaya çıkan Abdulganî en-Nablusî, tasavvufî pratikler konusunda yaşanan tartışmalara şahit olmuş ve buna karşılık olarak birçok risale kaleme almıştır. Özellikle semâ, devran ve raks meselelerine dair yapılan itirazların hedefinde tasavvufun gayrimeşru bir alan olduğunu iddia edenlere cevaben tasavvufu müdafaa etmiştir. Bu kitapta Nablusî’ye ait Cem‘u’l-Esrâr fî Men’il-Eşrâr adlı yazma eserin tahkiki ve dizgisi yer almaktadır. Türkiye’de henüz üzerinde çalışılmayan tasavvufu müvi dafaa niteliği taşıyan eserin 17.-18. yy. İslâm dünyasında yaşanan dinî ve ilmî hayata ışık tutması ve çok yönlü ilim adamı olan müellifin meseleye yaklaşımı günümüz açısından mühim değer taşımaktadır. Zira aradan geçen kaç asırlık zamana rağmen tasavvuf İslâmî İlimler arsında ayrı bir ilim olarak yer almış görünse de maalesef tenkitlerin odak noktasında bulunmaya devam etmektedir. Bu sebeple kitabımızın tasavvuf tarihinde yaşanan tartışmalara bir cevap niteliği taşıdığını ve mevzunun daha iyi anlaşılacağını düşünmekteyiz. Ayrıca fıkhî yönü kuvvetli olan Nablusî’nin söz konusu eserinin sadece tasavvuf tarihi açısından değil diğer İslâmî İlimler içerisinde de yapılacak çalışmalara katkısı olabİleceğini söyleyebiliriz.