İşletme disiplininde her geçen gün yeni kavramlar ve teoriler ortaya çıkarken, bunlardan bir tanesi de özünde geçmişi 1980’li yıllara kadar dayanmakta olan, ancak işletme disiplini
bağlamında önemi 2000’li yıllardan sonra anlaşılmış olan duygusal sermayedir. Duygularla ilgili yıllarca çokça çalışma yapılırken, duyguların yönetilmesi, duygusal zekâ, duygusal
emek gibi pek çok kavram ve yaklaşım ortaya atılmıştır. Bu doğrultuda, bahsi geçen kavramlar ve yaklaşımlar çerçevesinde ortaya çıkan birikim bağlamında duyguların birikmesi ve
duygusal deneyimlerin artmasıyla duyguların da bir sermaye meydana getirebileceği ifade edilmiştir.