Salgının başladığı mart-nisan aylarında Çiçek; "Öğretmenim ben kitap yazıyorum.” demişti. Hiç şaşırmadım, çünkü hayal dünyası zengin, dili çok etkili kullanabilen bir çocuktur Çiçek. Ders ve kulüp etkinliklerimiz sırasında gösterdiği performanstan dolayı ondaki bu potansiyelin farkındaydım, kendisinin de fark etmesine yardımcı olmaya çalışıyordum. Aradan aylar geçip yazdıklarını bana gönderdiğinde; işte o zaman çok şaşırdım. Gözlerime inanamadım.
Çünkü, beklediğim üç beş sayfalık bir çocuk öyküsüydü. Çiçek ise gerçek bir çocuk kitabı yazmıştı. Olay örüntüsü, karakterler, betimlemeler müthişti. Çok mutlu oldum ve bu emeğin, kararlılığın bir karşılığı olmalı, bu kitap basılmalı diye düşündüm. Bugün, öğretmeni olduğum 9 yaşında bir çocuk yazarın kitabını elime almış olmanın gurunu ve mutluluğunu yaşıyorum. Çiçek henüz bir çocuk, geleceği ile ilgili kararlar alacak yaşta değil; ama isterim ki nerede ve ne yapıyor olursa olsun, yazmaktan hiç vazgeçmesin.